DALAKÇI GENÇLİK Baharda Bir Gün

23.04.11

Anasayfa
Yukarı
EMEKLİLİK
Baharda Bir Gün
G. Kümbet maçı
G. Kümbet Maçı 2. Devre

 

 

DALAKÇIDA  BİR  BAHAR GÜNÜ


Çiğdemliğin   sırtında   Güneş   doğmak  üzere ,  her  taraf yemyeşil  ekinlerin   boyu  50, 60  cm.  uzunluğunda ,   tırmanlarda  ve ekinlerin  arasında   rengarenk  çiçekler ,  sabahın  serinliğinde   hafif şekilde  esen   rüzgarın   ekinler   üzerindeki   oyunu       sanki  ekinler rüzgarı  yere  değdirmek  niyetinde . Cemal  amcanın   minibüsü  caminin   önüne  gelmiş ,  ve  ön  koltuğu birisi   kapmış  bile   otursun  bakalım   oturması  fazla  sürmeyecek çünkü   o  yeri  köyün  yaşlısına  vermek  zorunda  kalacak   ve  en  arkada dört  kişinin  arasına  sıkışarak  yolculuk  yapacağının   farkında  değil . Cemal  amcanın  minibüsünün  sağında  ve  solunda   hayvanlar   cenaze taşının  önünde  birikmek    için   gidiyorlar.  Kekeroz  (Ramazan )  abi koltuğunun   altında  deynek  ve  elinde    bir   dürüm....       Sığırlar yavaş  yavaş   birikiyorlar Aniş  bacı  (Aniş  Köksal ) tandırı  yakmakla  meşgul  dünden
getirilen   saçkılar  tandırın  yanına    yığılmış    sabahın  köründe yoğrulmuş  bir   destinin   suyu  hamur  bekliyor ,  tandırdaki  sackı yakılır    bir  duman   tandır  damını  kaplar  gözde  yaş  getiren  bir
duman ,  evet   tandırın  küllesini   açmayı   unutmuş ,  küllenin  deliğine tıkanan  taş  ve  çaputlar  çıkarılır  ve   duman   çekilmeye   başlar , Bu gün  Aniş  bacı    tam  üç  destinin  suyu  ekmek  yapacaktır . Üç  kişi ekmek  açacak   ve  bir  kişide    iyi  bir  evirgaç  ile ekmeği   delmeden
evirecektir .  çalışma  saatleri   sığır  gidişinde  başlar  ve  sığır gelirken  biter .  Sığırlar  yavaş  yavaş   Aniş   bacının  kapısının önünde   geçmeye   başladı  bile  ve  günlükçülerde  geliyorlar .        Saat  sabahın  yedisi    Cemal  amcanın  minibüsü  çoktan  Mucur,un yolunu  tutmuş .     Hüsnünün ( Hüsnü  Genç)  in  evinde  tıkıdık , tık sesler  geliyor ,  Nal batçı    gelmiş,  hayvanı  (Ineği)  yere   yatırmış,
ağıçtan  yapılmış  üçgen  şeklinde  duran     bir  aletin  üzerine  hayvanın ayaklarını  bağlı  bir  şekilde  uzatılmış ,  Nal batçı     başta   hayvanın ayağındaki  çamuru  temizledikten  sonra   keskin  bıçağı  ile  hayvanın tırnağının  altını  (elmanın  kabuğunu  gibi  )  keser   nala  göre  ayarlar , önünde bağlı  olan  önlükte  nalı  ve  üç  nalbant  çivisini   çıkarır birini   ağzına  ikisini de parmaklarının  arasına tutuşturur    nalı tırnağa  denk  getirir  başta  ağzındaki  çiviyi ve  sonra  parmaklarının arasındaki  çiviyi  özel  çekiciyle  teker  teker  tıkıdık ,tık  diye  çakar ,    tırnağın   yan  tarafındaki  çıkan  çiviyi  pensesiyle   koparır, kopan   çivinin  ucunu  aşağıya  doğru  büker  bir   iki  tık tık  daha . Geriye  kalan  çivinin  ucunu da  çocuklar  kapar  aynı  sesi  çıkarmaya çalışırlar  ama  biraz  zor . Hayvanın  yürümesi  başta  kendine  biraz  tuhaf  gelir  ama  çabuk  alışır .  Sığır  sürüsü  Aşağı  gökuyuya  varmıştır   yeni nallanan  hayvanlar sürüye  yetiştirilir...

            Kadınlar  ve  genç  kızlar   damın  arkasında  temek çekiyorlar,  temeği  eleriyle  kasnağın  içine   doldurduktan  sonra ayaklarıyla  çiğneyip,altına ve üstüne saman serpilir  kuru  bir  yere
konulur  ve  dikkatlice  kasnaktan  çıkarılır , sonra  kasnağın  kenarı suya  batırılır   sonraki  form  bozulmasın  diye  böyle  devam eder  ....

        Kayıt damında  kahvaltı  hazırlanıyor  saat   dokuza  doğru kahvaltı yapılır .  Bu  aylarda genelde  kahvaltıda  yeşil  soğan  kaynamış yumurta ,  ekmek kızartması   veya   Pate    kızartması  sofrayı
zenginleştirir .

Koyun  kuzuları  saat  ona  doğru  gelirler ,   önceden   temiz  suları hazırlanır , kuzular  gelirken  herkes  kapısının  önüne  durur  ve   çık çık    demeye     başlanır  eve  giren     kuzular   sayıldığında   ya bir fazla   yada  bir  az  olur ,  sayıyı  tamamlamak  koyunlar  gelesiye  kadar sürebilir .  Bizim  kuzu  sizde mi ?  Bizim  kuzuyu gördünüz mü.?  Kuzunuz fazlamı.?


      Caminin  önünde   köyün  çocukları  birikirler  bu  saatlerde , ve aşağı  çeşmenin  önünde  Boğa  damının  yanında    Bilye (Misket)  , gazoz kapağı   oynanır,   çocuk  sayısı  çoğaldıkça  Harman  yerinde  top oynanmaya  karar  verilir .
   
      Aniş  bacının  ikinci   destinin  suyu  hamuru  yoğrulmakta   saat 11,e  doğru  işin  az  olduğu  zamandır  ,  koyunların  suyu  hazırlandıktan sonra  gelmeleri  beklenir ,  ama  çocukların   en   çok   sevdikleri şeylerden   biri ,  koyunların  içmesi   için  hazırlanmış   olan   suyun içine   kafa  sokmak   ve  en  çok    nefes  almadan   kafasını   suyun içinde  kim  tutacak   yarışı .. bu   yarış  büyüklerin  kızmasıyla  son bulur .
En  sonunda   koyunlar  gelir ,  yine  çık  çık   sayı  tamamdır   sularını içtikten   sonra  kısa  bir  istirahat .. Koyunların  sağılması  için   bir gönülü  çocuk   aranır  ama  bulmak   çok   zordur  en  sonunda  birisi koyunun   başını  tutar  sağılmaya  başlanır .  Harman  yerindeki  çocuklar top   oynamaktan ,   sıcaktan  ve  alcıktan   evin  yolunu  tutarlar  . Öğlenin  sıcağında   ekmek  yapılan   eve  yumurtalı ,peynirli  çörek , üfelemeç  yaptırılmaya  gidilir .   Burada   ekmeği  eviren  kişinin  rolü
büyüktür  çünkü  sacın  üstünde  çörekleri  evirgaç   ile  delmeden çevirmek  bayağı  ustalık  gerektirir .  Bu   kişi  genelde  çok  tecrübesi olan  genelde  yaşlı  kadınlarımız  yapar , tandırın   eşit  ısıda
yanmasını  sağlar  ve  ısı   artıkça  saçın  üstündeki  ekmeği  yakmamak için  sık  çevirmeye  başlar  .                
Saat   bire  doğru   öğle  molası  verilir  ekmek  yapan  kadınlar koyunlarını   sağmak ve  çocukların   karınlarını  doyurmak   için  evlerine giderler   tabi  onlar  gelesiye  kadar  ekmek  yapma   işini  bir  yardımcı üslenir . Caminin  önüne  Cemal  amcanın  Münübüs,ü   Mucurdan     gelmiştir ,  bir Somun  kokusu  ortalığı  sarar   herkesin  evine  gitmesiyle  somun  kokusu da   gider .  Damın  arkasından  temek  çeken  kadınlar  işlerini bitirmişler   aşağı  çeşmeye   kasnak  yıkamaya   geliyorlar Evde de   katıklı  mantı  pişmektedir   bu  mantının  tadı  bam başkadır . Koyun  sağma  işi  bitmiş  kuzular  koyrulur  emzirilir   ve   tekrar kuzular  koyunlardan  ayrılır . Koyunlar   saat  ikiye  doğru  yolda  yatan
diğer  koyunların  arasına  katılır  ,duvarın  ve  ağaçların  gölgesinde geviş  getirerek    yatarlar . Saat  üç de  koyunlar   yine  dağın  yolunu   tutarlar , sağılan   koyun sütleri   kayıt  damına  kurulmuş  olan  süt  makinesinde   çekilmeye başlanır .   Bu  arada  Fadime  bacı    (Fatma  Erbaş ,  Hocanın  kızı  )   bir elinde    helke   bir  elinde  kısa üzüm  çubuğu   bu  çubuk   Süt  ölçme birimi  olarak  kullanılır     helkenin  içindeki  süte  sokularak işaretlenir  . Süt  makinesi   kurulur ,  üst tarafında     süt   konulur   ve  makinenin kolu  eşit  bir  şekilde   çevrilerek   Kaymak  ve     Peynirlik   süt ayrılır .  Bu  iş    saat    on   yediye  kadar  sürer  Köyün   çocukları   yine   Harman  yerinin  yolunu   tutarlar  ve  Mıllanın
bağının  alt  tarafında     Danalar   gelmektedir ,  fazla   zaman  geçmeden Sığırda   gelmeye   başlar .

Aniş  bacının    tandır  damında  son   ekmekler   yapılır  ve  sığırın gelmesiyle  çalışma   saati de  bitter .  Eve  gelen  hayvanlar  sulandıktan sonra  ahırdaki  yerlerine   bağlanır  önceden   hazırlanmış  olan   kepekli samanlarını  yerken   sağma  işi de  yapılır  . Akşam  olmuştur   günün   yorgunluğunu  atmak   için  herkes   evine   girer
.....

Benim  Köyüm   uyumaz ,  sadece  Kendisini  yarına  hazırlamak  için istirahata   çekilmiştir .

MUTLU  YARINLAR   DALAKÇI .......

Necati  Genç     

 

Anasayfa | EMEKLİLİK | Baharda Bir Gün | G. Kümbet maçı | G. Kümbet Maçı 2. Devre

Yenilik: 22.04.11